Sabahları miskin olur yataktan kalkmaya üşenirim çok zor bir iş bu benim
için daha fazla kalabilmek için bir çok dakikamı heba edebilirim. O hiç
bana geri dönmeyecek dakikalar için. O miskinlik o anda bana çok şey
anlam ifade ediyor yatakta bir o yana bir bu yana da dönerken kalkmak
için verilen yorucu, boşuna çabalar ve içeriden bağıran anne sesi sanki
kalkmam onu daha mutlu edecekmiş gibi ama bağırdığı zaman bilmeliyim ki
bir seviye daha yukarıda şimdi, patlatmamalıyım. Üzerime ne düşse nafile
ben o yataktan kalkmalıyım artık..Ama istemiyorum gerçekten benle
birlikte uzun uzun yatacak birisi daha olsaydı daha keyifli olurdu
belkide. Ama eninde sonunda oda kalkmak isteyecek ve en kötüsü kapıyı da
kapatacak ardından yani sadece sonu bitmez hayallerimden birisine daha
çizik atmış olacağım. Ama gerçek olduğunu sanmayın benim hiç öyle çizik
attığım bir duvarım olmadı. İçimi bilemeyeceğim sormadım fazla ilgisiz
bıraktım sanırım ama annem hep derki''kızım sen hep sevgi dolu büyüdün
hiç ilgisiz kalmadın ki!'' ve ben hep şaşarak sorarım nereye gitti
bukadar sevgide ben neden bu kadar açım? Annem ya da aile fertleri bu
cevabın tam olduğunu düşünüyorlarsa da ben kendimi aksini düşünmeye
programlanmış gibi hissediyorum. Hep bu böyle eksik kalacak gibi.
Kahvaltı etmek bir orgazm sırası kadar kısa olmaya başladı artık benim
için 3'e kadar bile sayamıyorum ve o kadar azlar ki çoğuna şükretmeye
vaktim bile olmuyor. Yani o kadar kısa ve gurursuzum o anda. Yavaşça
mideme akan yiyecekler ve sonraki hallerini düşünmek bile
istemiyorum.Beni tuvalete götürecek bir sebep olacak işte!
Gün sıcak, gün durgun, gün sıkkın insanlar robot ben statik işe yaramaz
boş pil gibi doldurulmayı bekliyorum ama bir o kadar dolu olmaktan
övünür halimle jestler sunuyorum. Ve biliyorum o ayna beni çok seviyor
karşısına ne zaman geçsem beni kabul ediyorum ve izi veriyor gidince de
üzülmüyor çünkü geri döneceğimi biliyor en çok şapkaları sunuyorum ona
ama hiç biri her zaman kıyafetime uymuyor. Uygun giyinebildiğimden emin
değilim kimilerine göre moda anlayışım yokmuş yokmuşsa bu bana çok mu?
somut zannetmiyorum o anda aklıma my chemical romance'ın sözleri
çalınıyor ve kimin umurunda bilmem kaçıncı kez tekrarlanıyor ve
kayıtlara şahitliğim ile geçiyor... Sayfa için bakınız diyemeyeceğim bir
kılavuzum yok çünkü.
Bir insan bu şekilde yönetilmez aykırı olmalı ama biz hep seçim
yapıyoruz aşırı yönetilme meraklısı güdülerimiz bizim dışımızda
çalışıyor ve hiç bozulmuyor tıkır tıkır ha bir sorun çıksa sanırım
fazlası ile sorun olurdu bu herkes için ama biz yanlış seçimlerin
sonunu iyi yaşayan bir milletiz ders almak bir kenarda uyusun sadece
sonları görelim sayın seyirciler!
Bu sabahın akşamına çıkmakta zorlar şimdi beni, çalmayacak telefonları
beklemekten yorulacağım, annem mutfağı topla diye yan odadan bağrışacak
hayır yan oda değil evin bir ucundan yani mutfaktan sonra ben miskin
olduğum için daha da sinirlenecek ama benim keyfim yerine geldiğinde
mis gibi o mutfağı toplayacağım sonra geç gelen memnuniyetin
keyifsizliğini ben yaşayacağım. Sonrada ne biçim kızsın diyerekten
ilah-i adalet yerini bulacak. Ama bundan çok memnun olacağım yine yanlış
alarm verdim çok kötüyüm.
Kocaman kız olmadan küçük kız olmayı öğrenmeme ramak kaldı. Beyaz
fiskoslu düşleri uzak tutun bende başka Antalyalar keşfetmek başka
uçaklara binmek istiyorum buzlu kıtalarından!