31 Temmuz 2012 Salı

DANIEL


Rüyalarımın katilisin, evet böyle söyleyince kulağa çok sert geliyor ama artık iyi düşüncelerim uzakta çok uzakta bir rüya bile mahvediyor, güzel olanı mahvettiğin gibi şimdi ben uyanmış olsam da düşüneceğim üzerine ve bu beni aşırı rahatsız hissedeceğim.
Net olarak hatırlıyorum maalesef elimde değil üzgünüm birazdan kendimi de suçlamaya başlarsam şaşırma hepsi senin yüzünden değil.
Devam edecekti işte böyle, değişmeyen her şey de olduğun gibi böyle devam edecekti çünkü kısır döngüye girmememiz kaçınılmaz diye düşündü.
Uzak olmak istiyorum aslında senin benden uzak olduğun kadar bende senden uzak olmak istiyorum. Varmışsın gibi yapmayı bırakıp yokluğunu çöpe atmak istiyorum. Gidiyorum demişti yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum.
Rüyalarımın katilisin diye düşündü tekrardan.
İki kişiyken her şey daha zordur açıkladığını zannettiğin de bile eksik kalıyor işte seviyorum bile diyemiyorsun. Uzakta olmak kolay, kaçmak kolay var olmak zor. Gözlerinin içine bakıp gerçekleri söylemek zor, nefret etmek kolay, devam etmek zor. Kabullenmenin başı sancıları sonrası rutin, yaptıklarını tekrarlayacakmış gibi hissediyorum. Hissetmekte istemiyorum, rüyalarıma girmeni dahi istemiyorum. Çünkü yine tepkisiz kalacaksın bilmiyorum. Yoksan da tanıyorum seni ama tanımak istemiyorum
Yazmaya devam etmek istiyordu anca böyle işte böyle hafifliyor ama ben rüyalar görmeye devam ediyorum.

9 Temmuz 2012 Pazartesi

YAP-BOZ


Herkesin işi çok, bahane bol zaten hayatta bize bol keseden atıyordu buyurun yaşadıklarınızın tekrarını istediğiniz kadar yaşayın (sıkıyorsa eğer) genelde oturup bön bön bakmalar kalıyor geriye. Yaptıklarımızdan sorumlu olmak bir kenara dursun, söylediklerimizi duymuyor kulaklarımız bile sevgi havada asılı kalmış tutan saçıyor etrafa tek kullanımlık gibi adam gibi karşına çıkacak nerede.
Meşgul insanlarız biz, duygusal olmak bünyeye zarar mühim konularımız var görmezden gel bak nasıl işe yarıyor. Cevap almayı zorlaştıran durumlara sokmaya bayılıyoruz birbirimizi. Çok mühim öleceğim desen umurunda olmayacak, dönüp arkasını gidecek. Sorsan önemsedi, sorsan sevdi yok birde senin için paraladı kendini de al işte kulaklarım bayram etsin yüzüm kalmasın bana masal anlatıyor musun diye sormaya.
Bugün günlerden ben yokum diye kendinizi parçalamayacağınız günlerden biri daha olsun varsın, bende parçalamadım olsa olsa üzüldüm, aptal geri dönüp baktığında kimler kafasını vuracak acaba o duvarlara sessiz kaldığı durumlara, geri döndüremediği anılara. Sen yaptın sen buldun sus otur yerine aslında değil mi? Yok nerede, herkesin filozofluğu kendine anladım ben boş olmaktan ibaret dolu sandığımız meseleler.
Üşengeç haller zinciri, susmakla da erdemli olunmuyor artık. Susan neden sustuğunu unutmuş artık sorsan nerede diye delirdin mi diye bakacak sana.
Önemseriz aslında ama neden olduğunu bulan yok hala ciddiyizdir aslında, kuralları takip eder sarı kart çıksa bile bildiğimiz doğrudur çözdük çözdük aşkın doğasında çözdük seviyor ya yeter işte, perde arkası filan yok geçen bir uğrar giden gitmiştir, bugünü yaşamak biraz tutukluk yapar. Şu anda terlediğim gibi çok gerçek bazı gerçekler acı gerçek demiyorum oldu birde oradan yakın sonra, bu yüzyılda keşfedildi cesaret sırtımda düşürmeye çalış bak karşılığı ne oluyor ben çıplak kaldım o cesaretler sen hala alfabenin c harfine gelemedin bile! Uzaktan bakmak nasıl açıyor mu içini diye soracağım muhataplık sıfır artık bende kısacası değişiklik var mı sen ondan haberdar et beni, dünya böyle sürüklenirken ne getirdin de beni şaşırtacaksın!
Yok, yok ben daha öncede görmüştüm sende ki bu hali, tekil şahıslar ortada. Kendimden başkasına alınmadım ben. Çek üstüne bak bakalım tam gelecek mi sana.
Ben bildiğimden başkasını sokmadım koynuma, kaçtıkça kaybolanlara hoş bir ara onları da biliyordum sanıyordum ya! Dönemlere ayırmak zorlaşıyor giderek, sığdırmakla uğraştırmayın beni, sadece buradayım demekten korkan yüzler görmekten bunalmak üzerim karşılıklı yorulmayalım!
Zira bendeki bu hal bur ruh gün geçtikçe aşıyor kendini mantık gelmiş oturmuş yerini bulmuş o kadar olur. İnan diğer şeylerden daha az yordu beni. Tabi gerekiyormuş bir takım canıma okumalar filan ki anca zaten.
Varken yok olmak çağı bize mahsus sanırım, olmadı deyip atıveriyorsun nasıl olsa. Ha taş, ha kalp ne fark eder, sen bırak kendini kurtar, yoksa hasarım sana da bulaşır filan aman diyeyim. Değişmiyor çünkü bazı şeyler kaçmışsan zamanında vardır bir sebebi şimdi oturup düşünme neden diye, aslında ilk kararlar var ya onların gözünü sevmek gerekirmiş te çocukluğuma verdim gitti!