Her kelimenin sonunda oturup da aynı düşü düşlemeyi dilemek ne kadar imkânsız olsa da yolun sonundaki o noktaya varmaktan daha heyecan verici olabilir
Kapını kapayıp otursan bile oradaki sen varlığı sadece dışardan görüneni sakinleştirmeye yarayabilir. Çünkü bilinmesi olanaksız yolların, dönüşlerin sadece bir bileni olabilir ve oda aslında gerçekte kim olduğuna bakmadan dönüştürür seni bilirkişiye. Yoksa derdin bulursun bir yerlerde köşede kıyada sana eşlik edecek bir kayıp, kimin ihtiyacı yoksa dışarı atılmıştır öylece.
Yoksa inan benimde kabahatim senin özründen hiçte küçük değil.
Kendine kayıp etmek, bazı şeyleri olmaksızın hatırladığında ve hep aynı cümleyi tekrarladığında ''yine uzak hep uzaktı zaten '' dediğinde zaten hiç gitmemiş olduğunu ve hep aklında kaldığını, uzaklaştırmak için çabaların sonsuz olsa bile omuz silkip uzaklaştırdığını bana kızsan bile inatçılığımdan değil öyle olması gerektiği için yaptığımı anlayacaksın.
Kabul yok dedim böyle olmayacak kendimden çok emindim, kabul yine bendim hiç olmasa da varmış gibi davranan saf masalları okumaya devam eden. Sonunda bir iple sana bağlanmaya, ne kadar kör olsam da sensiz yolumu kaybetmeye ikna olmuş körlüğünden zevk alan budala...
9 Ekim 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder