16 Mayıs 2011 Pazartesi

Uzun lafın...


Size Romeovari  sözler yazamam ve her zaman bir hikayeden fırlamışım gibi davranamam.
Ama sanırım aşk biraz özgür kalmak istiyor ve oturmuş bir verandan da bizi izliyor anlıyorum ne demek istediğini gülerek el sallıyor bana ve devam ediyor sözlerine ''Aşkı sıkamaz onu kilitleyemezsin.Yaşaman lazım o zaman yüzlerinizdeki gerçek gülümsemenin ne anlama geldiğini anlamış olursunuz''
Küçük şeylerin tadınızı kaçırmasına izin vermeyin 2 ayrı insan olarak birbirinize güzellikler katarak devam edebilirsiniz.Ah şimdi güneş altında parlıyor ve bembeyaz elbisesi ile ne kadar da güzel...
''Demek istediğim ona her türlü sözünüzü geçiremezsin çünkü kendisi başlı başına bir çok güzel şeyin oluşumu ve kendi davranışlarımızla o güzelliği mahvedemeyiz.Evet birazcık tereddüt eder,bocalar ve belki de sorular sormaya başlarız ama onu yerinden oynatamayız.Çünkü güçlüdür ve bağımsızlığını sevgisiyle birleştirip ve tüm ihtişamı ile ayakta durmayı başarabiliyor''

İşte bugün bunları fısıldadı kulağıma Sheakspare...Hava güzeldi ve erguvanlar açmış baharın geldiğini haber veriyordu.

Her aşk yaşanmaya değer olduğu için vardır...Ve sanırım bu zıtlıklar dünyasında bir çok şey anlamadığımız sebeplerden dolayı yaşanmaya devam edecek. Ta ki aradığımız şeylerin çok uzaklarda olmadığını anlayana dek.

Yani ben diyorum ki ihtimalleri çok fazla düşünmeden biraz da kaptırmak gerek hani derler ya hayat kısa işte öyle bir şey!

0 yorum:

Yorum Gönder