27 Ocak 2010 Çarşamba

Önce ve Sonra

Yorgundum, yorgundu. Artık seçmek zorunda kalmak istemiyordum, bakışları eskisi gibi değildi. Bana hep bir şeyler anlatmaya çalışıyor sonrada susuyordu. Herkesin gittiği yol yol değil diyordum ona sen yanlış bir şey yapmadın. Kafanda yer eden şeyler ileride seni yitirip bitirirse ben ilerisini yaşamak istemiyorum dedim yüzüne bakarak bir yandan şefkatli bir anne gibi saçlarını okşuyordum. Kaç sene olmuştu. Sakın beni bırakıp gitme… Zararından çok beni yokluğun korkutuyor şimdi bir şekilde iyi tutunuyorum çünkü birlikteyiz.
Gerçekten kaç sene olmuştu? Artık kimseye bir şey soramıyorum ve doğruyu söylemek gerekirse herkesin bu dünyada birer yalancı olduğunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Bu üzücü ve zaman gerçekten akıp gidiyor. Ama ben mutluydum uzun zamandır belki de. Tüm bunlarla bu şekilde baş ediyordum ve sorgulamıyordum yaşadığımız şeylerin bizim için doğru olan şeyler olduğuna inanıyordum. Peki, ne oldu?
Siz biraz sağırsınız galiba!
İnanmak nasıl bir şey? Siz hiç inandığınız bir şeyi sorgulamayı düşündünüz mü? Size tüm insanlar sizin gibi mi yaşıyor, etrafınıza hiç baktınız mı? Ben çok şey gördüm inanın bana bakın yine o sözcük ‘’inanmak’’ hayatımızı resmen sarmış. Ama aslında ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz. Şimdi ise siz sıradan hayatınız için sıradan uğraşlar bulma çabası içerisindesiniz.
Peki, sonra ne olacak? Ya da ölüme yaklaştığınızı hissettiğiniz zaman ne olacak? Elbette her canlının bir sonun var ve ben size bakarken bunları düşünüyorum. Ama size bunu hiç bir zaman söylemedim ve aslını astarını da hiç bir zaman bilemeyeceksiniz. Sizin hayatınız da sıradan olmak istiyorum öylesine gelmiş uğramış biri ve uzun süre kalmayacak biri… Ben sadece tek bir kişinin hayatında olmak istedim ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?
Yaptıklarınız bizim sorumluğumuzdaydı ve şimdi ben onu çok özlüyorum. Buna daha ne kadar dayanabilirim bilemiyorum ama kendime ne kadar güçlü olduğumu da hatırlatmadan duramıyorum çünkü gerçekten öyleyim ve kimseye bir şey kanıtlamak zorunda da değilim. Siz gerçekten benim ne anlatmak istediğimi anlayabiliyor musunuz?
Bende öyle düşünmüştüm.
Ama az kaldı biliyorum. Size ne kadar kötü bir halde olduğunu anlatmıştım değil mi. Ah! Bu nasıl da içimi parçalıyor benim. Kendimden başlayarak sonlandırmak istediğim zamanlardı. Ama o zaman siz hayatımda yoktunuz.
Aslında her şey mecburiyetten.
‘’Az kaldı geliyorum. Seni öpmek için sabırsızlanıyorum. Uzun zamandır yalnız kalamıyorduk.’’
Artık kimseye inanmıyorum. Yazdıklarımdan başka avutacak şeyim yok. Havalar soğuyunca ne olacak. Soğumadan yapmam gereken şeyler var. Ve onun gelişine de hazırlanmalıyım.
Ben hep böyleydim yani kendimi daha farklı göstermem için ne sebep olabilir ki. Sadece insanoğlu her şeyi fazla abartıyor ve açgözlülük hiç bana göre değil. Aynı düşünmüyoruz fakat benim de hayatta kalabilmem için yapmam gerekenler var.
Biraz daha zamana ihtiyacım var gerçekten geri geleceğim. O geldikten sonra başlayacak yine her şey söz veriyorum…